Zazalar ve Zazaca
Zazalar’in yasadigi cografya
Zazalar, nüfusu tahminen 4-6 milyon olan bir halk olarak Dogu-Anadolu’nun Firat ve Dicle su havzasinda yasarlar. Sükun ettikleri yer enlem 37,8°- 42° ve boylam
37,8°- 40° arasi arasinda yer alan bölgede, il olarak Dogu-Sivas’tan Varto’ya, Gümüshane’den Siverek’e kadar uzanir. Agirlikli olarak Tunceli, Bingöl, Erzincan, Elazig, Kuzey-Diyarbakir illerinde
yasarken, Kangal, Zara, Ulas ve Imranli (Sivas), Kelkit, Siran ve Gümüshane, Hinis, Çat, Askale (Erzurum), Gerger (Adiyaman), Pötürge ve Arapkir (Malatya), Mutki (Bitlis), Sason (Batman), Sariz
(Kayseri), Aksaray ilçelerinde de meskendirler. Bunun disinda Istanbul, Ankara, Bursa, Eskisehir ve birçok ilçeye göçetmis Zaza mevcuttur. Almanya, Avusturya, Isviçre, Hollanda, Belçika, Fransa,
Isveç, Danimarka gibi Avrupa ülkelerinde bulunan Zaza sayisi tahminen 300.000’dir. Çogu Almanya’ya is veya son yillarda iltica etmek için yerlesmistir. Cambul (Kazakistan) ve Batum (Gürcistan)
bölgelerinde de 1944’te sürgün edilen Zazalar’in yasandigi söylenmektedir. Zazalar’in nüfusu hakkinda kesin bir bilgi mevcut degil, fakat tahminlere göre 3 milyon, bazi tahminlere göre ise 4 ile
6 milyon arasidir.
Dil ve etniklik
Zazaca, Hint-Avrupa dil ailesinin Irani diller gurubun Kuzey-Bati koluna dahildir. Beluçi, Gorani ve Sengseri dilleriyle Kuzey-Bati kolunun Hyrkani (Gurgan) alt
gurubunu teskil etmektedir. Zazaca’nin diger akraba oldugu diller arasinda Talisi, Mazenderani, Semnani, Gileki, Tati, Herzendi, Kürtçe, Farsça sayilabilir. Gramer ve kimi önemli sözcükler
açisindan Zazaca’ya yakin olan diller Kuzey-Iran’da, Hazar Denizi kiyisinda konusulan dillerdir. Onun disinda Anadolu’da konusulan Kurmanci-Kürtçesiyle yüzyillarca ortak cografya paylastigindan
dolayi bir dil yaklasimi olmustur.
Zazaca üzerine Türkiye’de, özellikle siyasette bir Kürt lehçesi olarak bilinen bir statüko mevcut. Irani dillerin dilbilim dali olan Iranoloji’ye göre ise Zazaca bir
Kürt lehçesi veya dili degil, baslibasina bir dildir. Kürtler’in siyasi ve sayisal olarak Zazalar’a göre daha üstün olmasi, Zazalar’in ve Zazaca’nin varligi konusunda epey bir dezavantaj
olusturmustur. Zazaca hakkinda siyasette ve halk arasinda, özellikle Bati-Anadolu’da yaygin olan “Kürt lehçesi” diye bir tanimlama vardir. Fakat özellikle son yillarda yavas yavas açiga çikan
arastirmalarin ve dergilerin sayesinde bu görüs degismektedir.
Türkiye’de Türkçe’nin disindaki yerli dillere uygulanan baskidan ve inkardan dolayi Zazaca hakkinda herhangi bir bilimsel kaynak bulmak pek güç. Ondan ötürü Zazaca
Türkiye disinda, özellikle Almanya’da arastirilabilip, bilimsel olarak Irani diller arasindaki yeri saptanmistir.
Zazaca’yi ilk olarak baslibasina bir dil oldugunu, yaptigi derleme, arastirma ve incelemeleriyle kanitlayan ilk dilbilimci Oskar Mann’dir. Oskar Mann’in 1903’ten
1907’ye kadar yaptigi arastirmalarini ilerletip kitap haline getiren Karl Hadank, “Die Mundarten der Zâzâ” adli bilimsel eseri 1932 yilinda kitaplastirmistir. Böylece Iranoloji dilbilimde Zaza
dili bugüne kadar dilbilimcilerin hemfikirliligiyle baslibasina olarak taninma durumunu korumakta. Oskar Mann’dan önce Peter Lerch (1856), Friedrich Müller (1864), Albert van Le Coq (1901) gibi
arastirmaci ve dilbilimcilerin eserlerinde de Zazaca hakkinda folklorik yazin derleyip kismen analiz de etmislerdir.
W.B. Henning (1954) , D.N. MacKenzie (1961-95), T. L. Todd (1985; A Grammar of Dimili [also known as Zaza], Michigan 1985, 277 s.), G.S. Asatrian / F. Vahman
(1987-95), Joyce Blau (1989), P. Lecoq (1989), C. M. Jacobson (1993-97; Rastnustena Zonê Ma / Handbuch für die Rechtschreibung der Zaza-Sprache, Verlag für Kultur und Wissenschaft, Bonn 1993 /
Istanbul 2001, Tij Yayinlari; Zazaca Okuma Yazma El Kitabi, Bonn 1997 / Istanbul, Tij Yayinlari), J. Gippert (1993-96), M. Sandonato (1994), Ludwig Paul (1994-98; Zazaki: Grammatik und Versuch
einer Dialektologie, Dr. Ludwig Reichert Verlag, Wiesbaden 1998, 366 s.), Zilfi Selcan (1987-98; Grammatik der Zaza-Sprache, Nord-Dialekt (Dersim), Wissenschaft und Technik Verlag, Berlin 1998)
gibi dilbilimcilerin analiz ve arastirmalari günümüze dek sürmekte.
Devleti olusturan temel taslarindan birinin 1914-15 Ermeni-Süryani-Yezidi-Rum soykirimi ve 1937-38 Dersim soykirimi olan Türkiye Cumhuriyeti'inde cebren de uygulanan
tevhidi tedrisat kanunundan dolayi egitim dili sadece Türkçe’den ibaret sayilmis, bu yüzden Zazaca ve diger anadolu dilleri kendilerini bir egitim ortaminda gelistirebilmek ve egitim dili
olabilme imkani bulamamistir. Egitim dilinin sadece Türkçe’den ibaret olmasi medeniyetler besigi olan Anadolu’nun çok dilli ve kültürlü yapisina büyük zarar vermistir. Bundan dolayi Zazaca ve
diger etnik diller varliklarini sürdürme noktasinda unutulma ve ölü bir dil olma sinirina gelmistir. Son yillarda özellikle Avrupa’da Zazaca edebiyati ve yazi dili çalismalari ve çabalari Zazalar
arasinda olumlu bir yanki olusturmustur.
Zazaca, Kuzey-Bati Irani dilleri arasinda Prof. Dr. J. Gippert ve P. Lecoq’un semasina göre (bkz. Irani Diller) söyle siniflandirilmakta:
KUZEY-BATI IRANÎ:
Hyrkani (Gurgan/Cürcan) Gurubu: Beluçi, Sengiseri, Gurani, Zazaca
Karmani Grurbu: Kürtce, Sivendi
Medo-Hazar (Caspic) Gurubu: Gileki, Mazederani, Sorxeyi, Taleshi, Âseri
GÜNEY-BATI IRANÎ:
Farsca, Tacikçe, Tati
Tarihsel olarak son yapilan arastirmalara göre Zazaca, bir Ortaçag-Irani dili olan Partça’ya yakinlik arzetmekte. Günümüz Kuzey-Iran’da, Hazar Denizi kiyisinda
konusulan diller de Zazaca’ya ilginç yakinlik göstermekte.
Din
Zazalar’in hemen yarisi Alevi, yarisi da Sünni Müslüman kesimden olusmaktadir. Sünni kesimde ayrica Safii ve Hanefi Zazalar mevcut. Dersim asiretlerinden olusan
Alevi Zazalar, Koçgiri (Zara, Kangal, Ulas, Divrigi)’den Varto-Hinis, kismen Bingöl yöresinde, ayrica Kayseri’nin Sariz ilçesinde mesken iken, Sünni Zazalar da Elazig, Bingöl, Diyarbakir,
Siverek, Adiyaman, Aksaray, Mudki, Sason bölgelerinde yasamaktalar. Özellikle Alevi-Sünni ve de Safii-Hanefi farkliligi Zazalar’da dildeki sive ve kültürde, yasam tarzinda
belirmistir.
Kaynak: radiozaza